![]() | ![]() |
- "Savaşa karşı çıktım, Palpatine'in acil durum yetkilerine karşı çıktım, onu açıkça demokrasi için bir tehdit olarak nitelendirdim!"
"Artık hepsi geride kaldı."
"Ne geride kaldır? Yaptıklarım mı? Yoksa demokrasi mi?" - ―Padmé Amidala ve Anakin Skywalker

Cumhuriyet'in Galaktik Senatosu binlerce yıldır demokrasinin bir sembolü olarak duruyordu.
Demokrasi, geniş siyasi katılımı içeren bir yönetim biçimiydi. Demokrasi yelpazesi doğrudan demokrasiyi ve bazı bireylerin karar alma süreçlerine doğrudan katılmak ve oy vermek üzere seçildiği temsilî demokrasiyi içeriyordu. Bazı demokrasiler diktatörlüklere dönüşmek için oy kullanmış olsa da, demokrasi diktatörlüklerle tezat oluşturuyordu.
Tarih[]
- "Demokrasiyi seviyorum. Cumhuriyet'i seviyorum."
- ―Yüce Şansölye Palpatine
Galaktik Cumhuriyet, iktidarın Galaktik Senato'ya emanet edildiği bir demokrasiydi. Varlığı boyunca giderek yozlaştı, halkının çıkarlarını temsil etmek üzere seçilen senatörler, perde arkasındaki olayları kontrol eden güçlü kuruluşlara ve bireylere borçlu hâle geldi. Klon Savaşları sırasında Senato, giderek daha fazla yetkiyi, sonunda Cumhuriyet'in küllerinden ve ondan ayrılan Bağımsız Sistemler Konfederasyonu'ndan Galaktik İmparatorluk'u kuran ve Galaktik İmparator ünvanını alan Yüce Şansölye Palpatine'e devretti.[3] Galaktik Senato'nun, YSÖ 0'da nihayet feshedilene kadar İmparatorluk Senatosu hâline gelen sahte bir demokrasi olarak varlığını sürdürmesine izin verildi.[4]
Yüce Şansölye Palpatine ve Anakin Skywalker Jedi'ların doğasını tartışırken, Anakin Jedi'ların politik olmadığını savunmaya çalıştı, ancak Palpatine bir demokraside var olan her örgütün bir şekilde politik olduğunu düşünüyordu.[1] 2000 Delegasyonu Palpatine'in gücü ele geçirmesi konusunda artan endişelerini tartışırken, Bail Organa bin yıllık demokrasinin savaşmadan yok olmasına izin veremeyeceklerini ve Mon Mothma Palpatine'in bir demokrasi düşmanı hâline geldiğini ifade etti. Daha sonra Skywalker'ın eşi Padmé Amidala, Yüce Şansölye'yi demokrasi için bir tehdit olarak ihbar etmek de dâhil olmak üzere 2000 Delegasyonu'nun faaliyetlerine katıldığını açıkladı. Bunun üzerine Skywalker her şeyin geride kaldığını açıkladı, ancak Padmé onun yaptıklarını mı yoksa demokrasinin kendisini mi kastettiğini sorguladı.[1] Daha sonra Palpatine Skywalker'a Jedi'ların kendisine, Senato'ya, Cumhuriyet'e ve hatta demokrasinin kendisine güvenmediğini ifade etti.[3][1]
Padmé Amidala, Anakin Skywalker ile Klon Savaşları'nın gidişatına ilişkin artan endişeleri hakkında konuşurken, uğruna savaştıkları demokrasinin artık var olmadığından endişe ediyordu. Daha sonra Amidala, Jedi Konseyi'nin Cumhuriyet'in temel taşı olduğunu söylediğinde, Konsey'in hoşlanmadığı bir şey olan demokrasinin temel taşı olduğunu söyledi. Anakin Güç'ün karanlık tarafına geçtikten ve onu ziyarete geldikten sonra, demokrasinin artık geçmişte kalan bir şey olup olmadığını merak etti.
Palpatine Galaktik İmparator olarak yemin ettiği konuşmasını yaparken, "Şimdi tam zamanı! Şimdi geri saldıracağız! Şimdi yok edicileri yok edeceğiz! Demokrasinin düşmanlarına ölüm!" dedi.[1]
Sahne arkası[]
- "Anakin, benim bağlılığım Cumhuriyet'e, demokrasiye!"
- ―Obi-Wan-Kenobi, Sith'in İntikamı'nda
Demokrasi kavramı, özellikle de diktatörlükle olan antitetik ilişkisi, Star Wars için ön üçlemenin ve daha az ölçüde de orijinal üçlemenin yaratılmasında büyük rol oynamıştır. George Lucas, Star Wars: Bölüm II Klonların Saldırısı filminin ardındaki siyasi unsurları tartışırken, 1960'larda yetişmesinden ve Kennedy ailesi ile Richard Nixon'ın Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı'ndaki endişelerinden etkilendiğini açıklamıştır. Lucas ayrıca demokrasilerin halk tarafından seçilmeleri nedeniyle nasıl diktatörlüklere dönüştüğünü keşfetmeye hevesliydi ve Roma Cumhuriyeti ile ilgili olarak Jül Sezar, devrimci Fransa ile ilgili olarak Napolyon Bonapart ve Weimar Cumhuriyeti ile ilgili olarak Adolf Hitler gibi örnekleri gösterdi.[5] 2005 Cannes Film Festivali'nde Star Wars: Bölüm III Sith'in İntikamı filminin gösterimi sırasında George Lucas açıklamasını yinelemiş, ancak ABD'nin diktatör Saddam Hüseyin'e verdiği ilk desteğin ve ardından Başkan George W. Bush'un Irak Savaşı'nın ABD'nin Vietnam'a karşı savaş açmasına benzer şekilde demokrasiden diktatörlüğe dönüşmesinin ilk işaretlerinden biri olduğunu ima etmiştir.[6]
Görünümler[]
- Star Wars: The Old Republic
- Star Wars: Bölüm I Gizli Tehlike (İlk görünüm)
- Star Wars: Bölüm II Klonların Saldırısı
- Star Wars: The Clone Wars film
- Star Wars: Bölüm III Sith'in İntikamı
- Star Wars: Galactic Battlegrounds (Sadece bahsi geçti)
- Star Wars: Galactic Battlegrounds: Clone Campaigns (Sadece bahsi geçti)
- Star Wars: Revenge of the Sith romanlaştırması
- Star Wars: Revenge of the Sith oriinal sesli kitabı
- Star Wars Galaxies: An Empire Divided
- The Long Arm of the Hutt (Sadece bahsi geçti)
- The New Jedi Order: Edge of Victory II: Rebirth
Kaynaklar[]
- The Dark Side Sourcebook
"Heroes of Revenge of the Sith" (orijinal makale bağlantısı) – Wizards.com (içerik artık eski; yedek bağlantı)
- The New Essential Guide to Alien Species
"Planet Hoppers: Phindar" (orijinal makale bağlantısı) – Wizards.com (içerik artık eski; yedek bağlantı)
- The Complete Star Wars Encyclopedia
- Star Wars: Edge of the Empire Core Rulebook
Galactic Republic - Encyclopedia (içerik artık eski; yedek bağlantı)
Patitites - Encyclopedia (içerik artık eski; yedek bağlantı)
Rebel Alliance - Encyclopedia (içerik artık eski; yedek bağlantı)
Sio Bibble - Encyclopedia (içerik artık eski; yedek bağlantı)
- Star Wars: Age of Rebellion Core Rulebook
- Strongholds of Resistance
Notlar ve referanslar[]
- ↑ 1,0 1,1 1,2 1,3 1,4 Star Wars: Episode III Revenge of the Sith romanlaştırması
- ↑ Star Wars: Bölüm II Klonların Saldırısı
- ↑ 3,0 3,1 3,2 Star Wars: Bölüm III Sith'in İntikamı
- ↑ Star Wars: Bölüm IV Yeni Bir Umut
- ↑ Time Magazine'in internet sitesinde Dark Victory (arşivlenmiş)
"Ben daha çok liberal taraftayım," diyor [George Lucas]. "60'larda San Francisco'da büyüdüm ve duruşum biraz da bununla şekillendi ... Eğer 30 yıl öncesine bakarsanız, Kennedylerle, Richard Nixon'la ilgili ilgimi çeken bazı konular vardı." Lucas'ın kendi jeopolitiği kulağa oldukça kasvetli gelebilir: "Tüm demokrasiler diktatörlüğe dönüşür ama darbeyle değil. İster Jül Sezar, ister Napolyon ya da Adolf Hitler olsun, halk demokrasisini bir diktatöre teslim eder. Nihayetinde, genel nüfus bu fikri kabul eder… Ne tür şeyler insanları ve kurumları bu yöne iter?" - ↑ CBSNews.com'da Revenge of the Sith invites Bush Comparisons, syf. 2
"Lucas, hikâyesini özgürlükten faşizme uzanan tarihsel dönüşümlere göre şekillendirdiğini, 1990'ların sonunda ön üçlemesine başladığında güncel olayların uzay fantezisine paralel olabileceğini hiç düşünmediğini söyledi.
"Tarihte ilerledikçe, bu kadar yaklaşacağını düşünmemiştim. Bu da tekrarlanan şeylerden biri," diyor Lucas Cannes'da düzenlediği basın toplantısında. "Umarım bu bizim ülkemizde gerçekleşmez."
Lucas, "Belki de film insanları bu duruma karşı uyandırır," diye şaka yaptı.
[...]
Lucas gülerek, "Ben bunu yazdığımda [2003 Irak Savaşı] henüz yoktu," dedi.
"Biz sadece Saddam Hüseyin'i finanse ediyor ve ona kitle imha silahları veriyorduk. O zamanlar onu bir düşman olarak görmüyorduk. İran'ın peşinden gidiyorduk ve tıpkı Vietnam'da yaptığımız gibi onu vekilimiz olarak kullanıyorduk. ... Vietnam'da yaptıklarımızla şu anda Irak'ta yaptıklarımız arasındaki paralellikler inanılmaz."
Ön üçlemenin Lucas'ın 1970'lerin ortalarında orijinal üç Star Wars filmi için oluşturduğu bir arka hikâye taslağına dayandığını, dolayısıyla temaların Vietnam Savaşı ve Nixon-Watergate döneminden süzüldüğünü söyledi.
Lucas, demokrasilerin seçmenlerin tam rızasıyla nasıl diktatörlüklere dönüşebildiğini araştırmaya başladı. "Antik Roma'da senato Sezar'ı öldürdükten sonra neden dönüp hükûmeti yeğenine verdi?" dedi Lucas. "Fransa kraldan ve tüm o sistemden kurtulduktan sonra neden dönüp Napolyon'a verdi? Aynı şey Almanya ve Hitler için de geçerli."
"Bir demokrasinin kendisini diktatörlüğe dönüştürdüğü bu tekrar eden temaları görüyorsunuz ve bu her zaman aynı şekilde, aynı tür sorunlarla ve dışarıdan gelen tehditlerle, daha fazla kontrole ihtiyaç duyarak gerçekleşiyor gibi görünüyor. Demokratik bir organ, bir senato, düzgün çalışamıyor çünkü herkes birbiriyle didişiyor, yolsuzluk var."